Fonetik: Bir dilin seslerini ve seslerle ilgili özelliklerini inceleyen dil bilgisi dalına denir.
Diksiyon, sesleri ve sözleri dilin kurallarına uygun olarak söyleme biçimi; hitabet ise etkili söz söyleme sanatıdır.
DİKSİYONUN KURALLARI
• Hece ve sözcük vurgusuna dikkat etmek,
• Sesleri doğru boğumlamak,
• Jest, mimiklere dikkat etmek,
• Yerinde ve doğru tonlama yapmak,
• Sözcüklerin anlam değerlerine göre sesi kullanmak,
• Uzun ve kısa heceleri doğru söylemek,
• İşitilebilir bir sesle konuşmak.
GÜZEL KONUŞMANIN ÖNEMİ
DOĞRU VE GÜZEL KONUŞMANIN BİREYE KAZANDIRDIKLARI
• İnsanlarla doğru iletişim kurabilmek;
• Meslekte başarı kazanmak,
• Toplumda saygı görmek,
• Dinleyenleri ikna edebilmek,
• Tercih edilmek,
• Başarılı olmak,
• İnsanların kalplerini kazanmak
DOĞRU VE GÜZEL KONUŞMANIN TOPLUMA KAZANDIRDIKLARI
• Barış ortamı sağlanır
• Kültürel ve sosyal ilişkiler artar.
• Toplumların diğer toplumlar arasındaki itibarı artar.
• Ekonomik ilişkiler düzenli hale gelir.
KONUŞMANIN UNSURLARI
1. Bedensel davranış: Duruş, jest, mimik gibi görsel simgeler konuşmanın temel öğeleridir.
2. Ses: Ses ile kişilik arasında yakın bir ilişki vardır. Bir dilin sözcükleri anlam bakımından zengin olabilir. Bu zenginlik, ancak ses ile sözün doğru birleşimiyle belirtilebilir.
3. Dil: İnsanlar arasında anlaşma aracı olan dil; duygu, düşünce ve istekleri ifade etmede kullanılır. Konuşma sırasında duyguların, düşüncelerin tam ve doğru olarak iletilebilmesi için telaffuz ve üsluba dikkat etmek gereklidir.
4. Düşünce (Zihinsel Etkinlik): Zihinsel etkinlik konuşmanın görsel ve işitsel ögelerle ifade edilmesinden önceki süreçtir.
Konuşmacı işe önce zihinsel oluşumlarla başlar, sonra bu oluşumları dilin kalıplarına aktarır, bu kalıpları seslendirir, en sonunda da jestlerle, ses ve söz halinde sunar.
KONUŞMA KUSURLARI
• Ana dili iyi kullanamamak,
• Yerel ağızla konuşmak,
• Ses tonunu ayarlayamamak, kontrol edememek,
• Sözcükleri doğru telaffuz edememek,
• Konuşmayı gereksiz yere uzatmak,
• Kendini övmek, yapmacık davranışlarda bulunmak,
• Eleştiriye kapalı olmak,
• Beden dilini, mimikleri doğru kullanamamak,
• Argo ve kaba sözler kullanmak,
• Heyecanını yenememek,
• Sözcükleri tekrarlamak,
• Eee…, ııı…, aaa… gibi sesler çıkarmak.
KONUŞMADA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
1. Canlı, inandırıcı, ilgi çekici, olma: Konuşmamızı baştan sona canlı bir havada dinlenebilmesi için ifadelerimize, ses tonumuza ve özellikle hareketlerimize ayrı bir özen göstermeliyiz.
2. Konuşma süresinin kontrolü: Verilen süreye bağlı kalmamız dinleyicilere saygı gereğidir. Konuşmamızı bu süreye uygun bir şekilde planlayıp sunmalıyız.
3. Vurgu, tonlama, telaffuz: Konuşmacı ile dinleyiciler arasındaki iletişimi sağlayan sesimizdir. Bu nedenle telaffuz tonlama ve vurgumuza dikkat etmeliyiz.
4. Üslubu, sözcükleri amaca göre belirleme: Konuşmayı dinleyiciye ve yapılan ortama göre belirlemeliyiz.
1.2.2. Solunum
Solunum, canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için oksijenli havayı akciğerlere
çekme ve karbondioksiti verilen havayla dışarı çıkarma hareketidir. Solunumun ana işlevi budur. İkinci işlevi ise konuşmayı sağlamasıdır.
Türkçe nefes verirken konuşulan bir dildir. Konuşmanın etkili olabilmesi ve
diksiyonun düzgün olabilmesi için, konuşan kişilerin doğru solunum tekniklerini biliyor ve kullanıyor olmaları gerekmektedir.
1.2.2.1. Solunum Yöntemi
Doğru solunum yöntemini kullanarak nefes almak ve vermek diksiyon açısından çok
önemlidir. Çünkü ses tellerini titreşime geçiren, sesin tınlamasını gerçekleştiren nefestir. Onun için nefes doğru ve düzenli olarak alınıp kullanılmalıdır.
Nefes ses üretim merkezini harekete geçiren bir güçtür. Nefes olmadan sesten
bahsetmemiz imkansızdır. Sesin üretim merkezi ise gırtlak (hançere) dir. Eğer doğru nefes alıp kullanmazsak nefes bu merkezi zorlayıp yıpratır ve sonuç olarak üretimin kalitesi düşer.Yani cılız ve kalitesiz bir ses elde ederiz.
İyi bir solunum olmadan doğru bir diksiyon tarzı olması mümkün değildir. Peki iyi bir
solunum ne demektir?
İyi bir solunum, soluk alırken akciğerlere yeterli ölçüde havayı alıp sonra yorgunluk
duymadan onu geri vermektir.
İyi bir solunum elde edebilmek için de diyaframı kullanarak nefes almamız
gerekmektedir.
Akciğerlerimiz arkadan omurga, önden göğüs kemiği ve yanlarda bunlara birer birer
kıkırdaklarla bağlanan kaburga kemikleri tarafından kemikten bir kafes içinde
bulunmaktadır. Ama bu kafesin aşağı tarafında “diyafram” adı verilen kastan yapılmış geniş bir perde ile örtülmektedir. Bu perde esnektir ve aşağı doğru gerilebilir.
Akciğerlerimizin sağ tarafında üç lop, sol tarafında ise iki lop bulunmaktadır.
Akciğerimizin her iki tarafında da bulunan alt loplar yan taraflara doğru da uzanırlar ve üst loplardan çok daha büyüktürler. Alt lopların alabileceği oksijen kapasitesi üst loplara göre daha fazladır.
Çoğumuz akciğerlerimizin üst loplarını dolduracak kadar havayı içimize
çektiğimizden sadece sınırlı üst lopları kullanmış oluruz ve vücudumuzda yeteri miktarda kan temizlenememiş olur. Halbuki bebeklerin nefes alışlarına dikkat edersek karından gerçekleştiğini görürüz.
Doğru solunum yöntemi akciğerlerimizin alt loplarını da oksijenle dolduracak şekilde
nefes alıp sonra vermektir.
1.2.2.1.1. Soluk Alma
Soluk alırken dikkat edilmesi gereken hususlar; derin bir şekilde, sık olarak, çabuk,
düzenli, sinirlenmeden ve gürültüsüz olarak soluk alması gerekir.
Soluk alma kusurlarının başında gürültülü soluk alma gelmektedir. Bu durum
dinleyiciyi rahatsız eder.
Doğal solunumda burundan soluk alınmalıdır ve ağız kapalı tutulmalıdır. Burundan
soluk alırken alınan hava ısınır ve temizlenir. Çünkü burun içindeki kıvrımlar ve kıllar
süzgeç görevini görmektedirler.
Ama bazen diksiyonda ağızdan soluk almak da gerekebilir. Konuşan kişi söz
söylerken gereken yerde soluk almak için ağzını kapayacak zaman bulamayabilir.
Soluk Alma Şekilleri
1. Göğüsten Soluk Alma: Bu nefese omuz nefesi de denilmektedir. Çünkü nefes
alırken omuzlar kalkıp üst göğüs genişler, diyafram aşağı inmez hatta biraz
yükseldiği için karın içeri girer. Bu nefes alma şekli düzgün bir diksiyon için
uygun değildir.
2. Kaburga Nefesi: Nefes alma sırasında kaburgalar her yöne doğru genişler, karın
içeri girer, diyafram aşağı inmez ve tıpkı göğüs nefesinde olduğu gibi ciğerlerin
alt bölümü fonksiyonunu tam gerçekleştiremez. Bu nefes şekli göğüs ve boyun
kaslarının gerilimine bu da yorgunluğa neden olmaktadır.
3. Karından Soluk Alma:Bu soluk alma tarzı diyaframdan nefes almadır.
Bu şekilde soluk alırken karın dışarı çıkar, diyafram aşağı iner ve karnı dışarı iter. Göğüs ve bel genişler, son kaburga kemikleri ile diğer kemiklerde dolaylı olarak genişler. Soluk verirken ise karın içeri girmeye başlar, diyafram eski haline döner yani yukarı çıkar, göğüs eski pozisyonunu alır.
Konuşma dili, günlük hayatta diğer insanlarla iletişim kurmak için konuşurken kullandığımız dildir. Bu dil, doğal olduğu için konuşurken cümlemizin kurallı olup olmadığına, kelimelerin doğru sıralanıp sıralanmadığına, söyleyişin doğru olup olmadığına pek dikkat etmeyiz. Bu sebeple zaman içinde, bölgeden bölgeye değişen birtakım söyleyiş farklılıkları ve kelime farklılıkları ortaya çıkar
Yazı dili, adından anlaşılacağı üzere yazıda kullanılan dildir. Dilde birliği, anlaşma kolaylığını sağlamak için kullanılan kitap dilidir, kültür dilidir, edebî dildir. Konuşma dilinin her bölgenin doğal, günlük dili olmasına karşılık yazı dili, okuma yazmada kullanılan ortak dildir.
Konuşma Dili ve Yazı Dili Arasındaki Farklar :
- Bir ülkede bir yazı dili varken birden fazla konuşma dili vardır.
- Konuşma dili doğaldır yazı dili yapma bir dildir.
- Yazı dilinde kurallar varken konuşma dilinde yoktur.
- Yazı dilinin kullanım sahası konuşma diline göre daha geniştir.
- Konuşma dili günlük hayatta farklılık gösterirken yazı dili göstermez.
- Konuşma dilinde cümleler genellikle kısadır, yazı dilinde uzun cümleler vardır.
- Yazı dilindeki alfabe sistemi bütün sesleri göstermeye yetmez. Bu yüzden konuşma dilinde bazı seslerin farklı seslendirildiği görülür.
- Yazı dilinde anlamı kolayca ifade etmeye yarayan noktalama ve imla kurallarının yerini konuşma dilinde vurgu, tonlama, duraklama gibi özellikler alır. Bu özellikleri kazandıran diksiyon sanatıdır.
Lehçe nedir?
Bir dilin tarihi,siyasi,sosyal ve kültürel sebeplerle çeşitli bölgelerde zamanla ses, yap ıve kelime dağarcığı bakımından önemli farklarla birbirinden ayrılan kollarına lehçe denir,
Çuvaşça , Yakutça, Azerice, Özbekçe, Türkmence vsTürkçenin lehçeleridir.
Ağız :Ulusal sınırlar içinde kullanılan dilin farklı coğrafi bölgelerdeki söyleyiş biçimine ağız denir.
Karadeniz ağzı,İstanbul ağzı vs.
-aynı anlama gelen iki kelimeyi anlamlarını düşünmeden arka arkaya kullanılması sonucu ortaya çıkan hatalar.
mesela örneğin-bariz belli-yanlış hata-nüans farkı-kapalı spor salonu- geri iade etmek- full dolu
-zaten kendisi çoğul olan bir kelimeye çoğul eki getirmek.
tezahüratlar-evliyalar-evlatlar
tabii bunlar çok yerleşmiş hatalar olduğu için artık göz ardı ediliyor.
doğru - yanlış
veya - ve ya
ya da - yada
beynelmilel - beynelminel
yalnız - yanlız (tek başına anlamında)
çünkü - çünki
yanlış - yalnış
herkes - herkez
şarj - şarz
egzoz - (egsoz, egzos, egsos, egzost vb.)
müsvedde - (müsvette, müsvedte, müsvetde)
grup - gurup
sürpriz - süpriz
her gün - hergün
bir şey - birşey
her şey - herşey
her biri - herbiri
pek az - pekaz
ara sıra - arasıra
hiçbir şey - hiçbirşey
birkaç şey - birkaçşey
ayaküstü - ayak üstü
tıraş - traş
çember - çenber
orijinal - orjinal
laboratuvar - laboratuar
Ahmet'e - (ahmed'e, ahmede)
metot - metod
standart - standard
art arda - ard arda
tbmmye - tbmmne
paralel - parelel
değil - deyil
alüminyum - (alumiyom, alüminyom, alümiyom, alamiyon, alamiyom, aliyon vb.)
makine - makina
fantezi - fantazi
barbunya - barbun
abazan - abaza
mide - miğde
alt yazı - altyazı
dershane - dersane
aferin - aferim
maydanoz - maydonoz
sarımsak- sarmısak
kirpik/kiprik
yalnız/yanlız
Yunanistanlı- Yunanlıyanlış kullanımı
Görmezden gelmek-görmemezlikten gelmek sıhhatler olsun -saatler olsun
Eşofman –eşortman SBS-sbs sınavı, kpss sınavı, ygs-lys sınavı vs.
Yanlış |
Doğru |
Açıklama |
, ve |
ve |
|
70 li |
70'li |
|
aklı evvel |
aklıevvel |
|
Allahaşkına |
Allah aşkına |
|
Arapça'sı |
Arapçası |
|
arkadaşdan |
arkadaştan |
|
arttırmak |
artırmak |
"artmasını sağlamak" anlamında. |
ayırım |
ayrım |
"fark" anlamında. |
azçok |
az çok |
|
başetmek |
baş etmek |
|
bende kullanıyorum |
ben de kullanıyorum |
"de" İngilizcede "also" anlamında |
bir kaç |
birkaç |
|
bire birdir |
birebirdir |
Örneğin ilaç için, "çok iyi gelir" anlamında |
birebir çeviri |
bire bir çeviri |
"aynen çeviri" anlamında |
birşey |
bir şey |
|
birşeye |
bir şeye |
|
birşeyler |
bir şeyler |
|
bugünlerde |
bu günlerde |
|
çoğunuzda böyle düşünüyor |
çoğunuz da böyle düşünüyor |
"da" İngilizcede "also" anlamında |
çok bilmiş |
çokbilmiş |
|
dükkan |
dükkân |
|
farketmek |
fark etmek |
|
gel gelelim |
gelgelelim |
"ne var ki" anlamında |
gidiş geliş |
gidişgeliş |
|
güçlendirmeğe |
güçlendirmeye |
|
haketmek |
hak etmek |
"hakkı olmak" anlamında |
hakketmek |
hak etmek |
"hakkı olmak" anlamında |
hala |
hâlâ |
İngilizce "yet" anlamında |
ham madde |
hammadde |
|
hergün |
her gün |
|
herkesden |
herkesten |
|
herşey |
her şey |
|
hiç bir |
hiçbir |
|
hukuğun |
hukukun |
Arapça kökenli kimi sözcüklerde yumuşama olmuyor |
imkan |
imkân |
|
İngilizce'nin |
İngilizcenin |
|
iş yeri |
işyeri |
|
kat etmek |
katetmek |
|
Lise I de bize öğretilen |
Lise I'de bize öğretilen |
|
maaşallah |
maşallah |
|
madem ki |
mademki |
|
malesef |
maalesef |
|
malolmak |
mal olmak |
|
merağımı yenemedim |
merakımı yenemedim |
Arapça kökenli kimi sözcüklerde yumuşama olmuyor |
mesala |
mesela |
|
mualif |
muhalif |
|
noluyor |
n'oluyor; ne oluyor |
|
olup ta |
olup da |
|
öğünç |
övünç |
|
öğünmek |
övünmek |
|
önerilebilinecek |
önerilebilecek |
Yanlış, çift edilgen olmasında. |
pekçok |
pek çok |
|
rastgeldim |
rast geldim |
|
rasgele |
rastgele |
|
sabahdan |
sabahtan |
|
senli benli |
senlibenli |
|
tabi |
tabii |
"doğallıkla" anlamında |
taktir etmek |
takdir etmek |
"övmek" anlamında |
tarihde |
tarihte |
|
tebriği |
tebriki |
Arapça kökenli kimi sözcüklerde yumuşama olmuyor |
tetenoz |
tetanos |
|
Türkçe'de |
Türkçede |
"In Turkish" anlamında. |
Türkçe'mizin |
Türkçemizin |
|
Türkçe'yi |
Türkçeyi |
|
ve, |
ve |
|
yada |
ya da |
|
Yalıkavak'da |
Yalıkavak'ta |
|
yasa dışı |
yasadışı |
|
yer adı |
yeradı |
|
yer adları |
yeradları |
|
zıtı |
zıddı |
İngilizcede "opposite" |
Konuşma Aygıtı: Göğüs boşluğu-akciğer-gırtlak-kirişler-küçük dil- dil- damak-diş
etleri dişler- dudaklar- geniz-burun . Bunların hepsine birden konuşma
aygıtı denir. Bunların birinde hastalık, sakatlık bulunuyorsa seslerden bazılarının veya
tamamının uygun biçimde çıkmasına engel olur.
Diksiyon Bakımından Ses
Ses Kirişlerinin düzgün titreşimi ile meydana gelen ünlüler (Selenler; a, e, ı, i, o, ö, u,ü)
Ses yolundan çıkarken gırtlak, damak, dişler ve dudaklar gibi herhangi bir engelle
karşılaşmayan seslere "ünlü" adı verilir. Türkçede ünlüler söylenişlerine göre üç grupta
incelenmektedir.
a. Dilin Durumuna Göre Ünlüler: "Ünlü" adını verdiğimiz sesler ağız yolundan
çıkarılırken dil, öne ve arkaya doğru hareket eder. Dilin arkaya doğru hareket etmesi
sonucunda kalın ünlüler, öne doğru hareket etmesi durumunda ise ince ünlüler çıkarılır.
Kalın (art) ünlüler; a, ı, o, u'dur. İnce(ön) ünlüler ise e,i,ö ve ü'dür.
b. Dudakların Durumuna Göre Ünlüler: Ünlüler çıkarılırken dudaklar düz ve yuvarlak
olmak üzere iki şekle girerler. Dudağın düzleşmesiyle çıkan ünlülere düz ünlüler;
yuvarlaklaşmasıyla çıkan ünlülere ise "yuvarlak ünlüler"adı verilir. Düz ünlüler; a,e,ı,i'dir.
Yuvarlak ünlüler ise o, ö,u,ü'dür.
c. Çenenin Durumuna Göre Ünlüler: Ünlülerin çıkartılmasında çenenin de önemli bir
işlevi bulunmaktadır. Kimi ünlülerde çene aşağıya doğru açılırken kimilerinde çene daralır.
Çenenin genişlemesiyle çıkarılan ünlülere "geniş ünlüler"; çenenin daralmasıyla çıkarılan
ünlülere "dar ünlüler" denir. Dar ünlüler ı,i,u,ü' dür. Geniş ünlüler ise a, e, o, ö 'dür.
Boğumlanma
Boğumlanma, ses organları tarafından seslerin doğru yerden ve doğru zamanlamayla
çıkmasıdır.
İletişim kurduğumuz zamanlarda, hızlı konuşan, yuvarlayan ya da tane tane
konuşmayan insanlarla zaman zaman hepimiz karşılaşmışızdır. Bu kişilerde boğumlanma
sorunu yaşanıyor demektir. Yani boğumlamanız bozuksa anlaşılamama durumu ortaya
çıkabilir. Anlaşılamazsanız konuşmanızın da bir anlamı kalmaz.
Boğumlanmayı gerçekleştiren organlarımız iki gruba ayrılır;
1) Hareket eden boğumlanma organları: Bunlar çene, dudaklar, dil ve yumuşak
damaktır. Dilinizin damağınızın gerisine doğru götürdüğünüzde orda yumuşak
bir bölge hissedeceksiniz. Bu bölgeye yumuşak damak adı verilir.
2) Hareket etmeyen boğumlanma organları: Bunlar dişler, diş etleri ve damaktır.
Boğumlanmayı bu organlarımızın çeşitli hareketleriyle elde etmek mümkündür. Bu
organlarımız kaslarla ilgili oldukları için bu kasların eğitilmeleri boğumlanmamızın düzgün
bir şekilde gerçekleştirilebilmesini sağlamaktadır
< Önceki | Sonraki > |
---|
- Hikaye (Öykü) Nedir? Hikayenin Unsurları Nelerdir? Özet
- Masal Nedir? Masalın Unsurları, Türk ve Dünya Edebiyatında Masal
- Fabl Nedir? Konu Özeti
- 9.Sınıf Dil ve Anlatım Dersi FİİLİMSİLER (EYLEMSİLER) Konu Testi (Online)
- Anlatım Bozuklukları Örneklerle Anlatım (15 Başlık Altında)
- Yazım Kuralları Türk Dil Kurumu
- Haber Yazıları Sunusu
- Sohbet Türü Sunusu
- Gezi yazısı Sunusu
- Anlatımın Nitelikleri Sunusu
Yorumlar
RSS beslemesi, bu iletideki yorumlar için