Sınıf Öğretmenim

  • Full Screen
  • Wide Screen
  • Narrow Screen
  • Increase font size
  • Default font size
  • Decrease font size

Son Haberler

Mutfağınızdan Plastik Kapları Çıkarın!

E-posta Yazdır PDF

Hiçbir gıdayı plastik kaplarda saklamamalısınız, Özellikle sıcak yiyecekleri asla plastik kaplarda barındırmayın. Çünkü sıcak yiyecekler plastik ile etkileşim içerisine girdiklerinde kanserojen olabilecek kimyasal maddelerin ortaya çıkmasına neden olur.

Ayrıca dirin dondurucuya koyduğunuz kaplar derin dondurucuda sıcak etki yapar ve kendi içlerinde moleküler kırılmalar meydana gelebilir. Bunun sonucunda da plastiğin zararları yiyecek ve içeceklerimize geçen Asitli yiyecek ve içecekleri de çok uzun süre  plastik kaplarda tutarsanız onlar da yine toksik olarak etkilenecektir.

Gıda için en uygun olan kaplar, cam, porselen ve seramik kaplardır. Cam kavanozlar gıda-lan en iyi saklayan kavanozlardır. Gıda maddeleri dayanıklı olsalar dahi bir süre sonra kurtlanabilir veya mantarlaşabilirler. Bu yüzden onları en iyi koruyacak madde camdır.

Plastik bardakları günlük hayatınızdan çıkartın. Çünkü soğuk ve özellikle sıcak içeceklerde daha çok olmak üzere yamulur ve içerisindeki aktif bazı kimyasal maddeler içeceklerimize geçer. Bu nedenle mutfağınızda cam bardakları tercih edin.

Kısaca plastik olan bütün malzemeleri mutfağınızdan çıkartın. Çünkü bu petrol türevleri hayatımıza girdikten sonra son 50 yıldır ucuz oldukları için ve bize güzel sunuldukları için hayatımızda yer ettiler.

Ancak şu anki bilimsel bilgilerle anlaşılmıştır ki plastikler İnsan sağlığı için zararlıdır.

Plastik damacanalar ve su şişeleri de hayatımızda en çok yer alan malzemelerdir ve bunlar sağlığa zararlıdır.

Sınıf Öğretmenlerine Haksızlığın Önüne Geçilmelidir!

E-posta Yazdır PDF

Öğretmenlik mesleğinin belki de en zor branşıdır sınıf öğretmenliği! Gerçi Branş öğretmenleri branş yerine de koymazlar “ ilkokul öğretmeni” derler bazen kırıcı cümlelerle… Kırıcı cümleler diyorum çünkü branş öğretmenleri başarısız bir öğrenci gördüklerinde kendilerine toz kondurmazken “ Senin ilkokul öğretmenin kimdi?” deyiverirler apansızca! Başarılı bir öğrenciyi de paylaşamazlar kendi aralarında ve ona hiç sormazlar “İlkokul öğretmenin kimdi senin!” diye. Bu ayrı bir konu, üzerinde sayfalarca yazı yazılacak derinlemesine tartışılacak bir konu. Ama bu yazımızda sınıf öğretmenlerimizi ekonomik yönden haksızlığa uğratan birkaç uygulamadan bahsetmek istiyoruz.

Bildiğiniz gibi ilkokullarda yetiştirme kursları açılamamaktadır, velilerin bu konudaki taleplerine karşılık verilememektedir, bu nedenle veliler farklı arayışlara yönelmektedir. Sınıf öğretmenlerine bu noktada bir haksızlık yapılmakta, talepleri görmezden gelinmektedir. Eğitimin temel taşı olan ilkokullara gerekli önemin gösterilmesi ve mağduriyetin giderilmesi için bir an önce düzenlemeler yerine getirilmelidir.

Bir an evvel düzeltilmesi gereken mağduriyetten diğeri de  yıllardır süre gelen bir ek ders adaletsizliğidir. İlkokulda sınıf öğretmeni maaş karşılığı 18 saat derse girmekte, branş öğretmeni maaş karşılığı 15 saat derse girmektedir fakat sınıf öğretmeni 3 saat fazla çalışmasına rağmen aynı ücretle değerlendirilmektedir. Bu durumla alakalı yönetmeliğinde düzeltilmesi gerekmektedir. Eşit iş eşit ücret ilkesinden yola çıkarak bu mağduriyetin giderilmesini bekliyoruz.

TEOG 2016 Hakkında Bilmeniz Gerekenler

E-posta Yazdır PDF

27-28 Nisan 2016 tarihlerinde yapılacak olan sınav sonuçları öğrencilerin lise tercihlerinde etkili rol oynayacak.
Sınava girecek olan öğrenciler;
27 Nisan Çarşamba günü gerçekleşecek birinci oturumda 1-Türkçe, 2-Matematik, 3-Din Kültürü ve Ahlak Bilgisinden sınava girecek.
28 Nisan Perşembe günkü ikinci oturumda ise 1-Fen Bilimleri, 2-TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ile 3-Yabancı Dil derslerinden sınava girecek.

Ek Sınav Süresi
Sınav öncesinde özel gereksinimlerini belgelendiren ve bilgileri modüle işlenen 3 öğrenci hastanede, 179 öğrenci evde, 10 bin 884 öğrenci tek kişilik sınıfta sınava alınacak ve bu öğrencilere 15 dakika ek sınav süresi tanınacak.
Sınav, yurt içi ve yurt dışındaki merkezlerde her 2 gün yapılacak oturum için saat 09.00, 10.10 ve 11.20'de başlaması bekleniyor.
Teneffüs araları 30 dakika olacak. Sınav uygulaması tüm merkezlerde eş zamanlı gerçekleştirilecek.
Her ders için dört seçenekli çoktan seçmeli testlerden oluşan 20 soruluk A, B, C, D kitapçık türleri kullanılacak ve her bir ders yazılısının süresi 40 dakika olacak. Öğrenciler, olağanüstü haller ve özel durumlar dışında kendi okullarında belirlenen sınıflarda sınava alınacak.

Sınavı Geçersiz Kılan Durumlar
Öğrenciler, bilgisayar özelliği bulunan her türlü cihazlar ve saat fonksiyonu dışında özellikleri bulunan saatler ile sözlük, hesap cetveli, hesap makinesi, çağrı cihazı, cep telefonu telsiz veya radyo gibi iletişim araçları ile sınava alınmayacaklar. Bunları bulundurduğu tespit edilen öğrencinin sınavı, ihlal gerekçesiyle salondaki görevlilerce hazırlanan tutanakla geçersiz sayılacak.

İngilizce testini 1 milyon 166 bin 275 öğrenci, Fransızca testini 383 öğrenci, Almanca testini 370 öğrenci, İtalyanca testini de 11 öğrenci yanıtlayacak.
TEOG sınavına giremeyen ve geçerli mazeretini belgelendirenler öğrenciler, 14-15 Mayıs'ta mazeret sınavlarına girebilecek. Sınav sonuçları, haziran içerisinde e-okul sisteminde açıklanacak.

TEOG Sınavı Kaçta Başlayacak?
Çarşamba ve Perşembe günü gerçekleşek sınav saat 09.00’da başlayacak.
TEOG sınavının ilk etabı ne zaman yapılmıştı?
TEOG sınavının ilk etabı 25-26 Kasım 2015 tarihinde gerçekleştirildi.
Mazaret sınavları ise 12-13 Aralık 2015 tarihlerinde yapıldı.
TEOG nedir?
Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi, Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığının 2013-2014 Eğitim Öğretim yılından itibaren uygulamaya başladığı ortaöğretime geçiş sistemine verilenaddır.

Bu sisteme göre altı temel ders için (Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, TC İnkılap Tarihi, Yabanı Dil, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi) 8'inci sınıfta öğretmen tarafından dönemsel olarak yapılan sınavlardan bir tanesi ortak olarak gerçekleştiriliyor.

Ortak sınavlar, her dönem iki yazılısı olan derslerden birincisi, üç yazılısı olan derslerden ise ikincisi olmak üzere, akademik takvime göre işlenen müfredatı kapsayacak şekilde yapılır. Ortak sınavlar her dönem iki okul gününe yayılarak yapılır, o günlerde sınav yapılacak okullarda ders işlenmez.
Sorular çoktan seçmeli ve 4 seçeneklidir. Yanlış cevap sayısı doğru cevap sayısını etkilemez. (Ortak sınavlar orta ve uzun vadede açık uçlu soruları da içerecek hale dönüştürülecektir.)
Mazeret Sınavlar
Öğrenciler ortak sınavlara olağanüstü haller ve özel durumlar dışında kendi okullarında girer. Sınavda görevlendirilecek öğretmenler kendi okullarından farklı bir okulda görev yapar. Geçerli bir mazereti sebebiyle ortak sınava giremeyen öğrenciler için önceden belirlenen bir haftasonunda mazeret sınavı yapılır.

Mazeret sınavı, belirlenen sınav merkezlerinde yapılır.

TEOG Merkezi Ortak Sınavlarının Değerlendirilmesi

* Her ortak sınav 100 üzerinden puanlandırılmaktadır. Tıpkı okulda girmiş olduğumuz yazılılar gibi.
* Her soru 5 puandır. ( Sınavda iptal edilen soru yoksa )
* Merkezi ortak sınav puanı 700 üzerinden
* Yerleştirmeye esas paun ise 500 üzerinden hesaplanmaktadır.
* Yerleştirmeye esas puanın %30'nu 6. 7. ve 8. sınıf ortalamaları
* % 70'ini ise merkezi ortak sınav puanı belirlemektedir.

TEOG Sınavına Girecek Olan Öğrencilere Önemli Tavsiyeler

•    Sınav dönemlerinde beslenmenize ve uyku düzeninize mutlaka dikkat edin. Daha fazla ders çalışmak uğruna uykusuz kaldığınız da öğrenme güçlüğü çekebilirsiniz.
•    Hangi sınava hazırlandığınız önemli değil. Genel olarak derslere olan ön yargılarınızdan kurtulmaya çalışın. Derslere ve sorulara tarafsız ve pozitif bir zihinle yaklaşın.
•   Sorular arasında yapamadığınız ya da zorlandığınız sorular mutlaka olacaktır. Bunlar sınavdaki eleme sorularıdır. Eğer yapamayacağınızı anladıysanız, bırakın. Vaktiniz kalırsa geri dönüp uğraşabilirsiniz.  En çok vakit kaybı bu sorular da olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
•    Sorunun özünü anlamadan cevaplamaya geçmeyin. Her bir derste cevaplandırmanız gereken 20 soru ve 40 dakikanız var.
•   Özellikle matematik sorularında işlem yapmanız, karalamanız gerekiyorsa çekinmeyin. Temiz olan tek şey optik cevap formunuz olsun ve o formda sadece kimlik ve cevap şıklarını doldurmayı unutmayın.
•   Soruyu anlamadığınız zaman şıklardan eleme yöntemiyle de doğru cevaba ulaşabilirsiniz. Test tekniğinin en somut faydalarından birisi budur. Cevap mutlaka o 4 şıktan biridir.
•    Sınavda ara vermeyi unutmayın. Çok vakit kaybetmeden odak noktanızı değiştirip sorulara geri dönmeniz de fayda var. Sınıfta olup biten her tür uyarıcıyı algılıyorsanız, en ufak bir ses dikkatinizi dağıtıyorsa bu sizin sınava iyi konsantre olamadığınızın bir işaretidir.
•    Yanlış cevaplar doğru cevaplarınızı etkilemeyeceği için kesinlikle hiçbir derste, hiçbir soruyu boş geçmeyin. Mutlaka yanlış da olsa her sorunuzun bir cevabı olsun.

Öğrenciler 5. Sınıfta Yetenek Taramasından Geçirilecek

E-posta Yazdır PDF

5. Sınıfta Yetenek Taramasından Geçirilecek Öğrenciler 8. Sınıfta İlgili Spor Bıranşlarına Yönlendirilecek. Meb İle Gençlik Ve Spor Bakanlığı Protokol İmzaladı.


5. Sınıfta Yetenek Taramasından Geçirilecek Öğrenciler 8. Sınıfta İlgili Spor Bıranşlarına Yönlendirilecek. Meb İle Gençlik Ve Spor Bakanlığı Protokol İmzaladı. başlığıyla izlediğiniz video Türkiye'nin önde gelen gelen haber kanalları arasında yer alan Ntv kanalında 20 Nisan 2016 Çarşamba günü yayınlanan Gece Bülteni adlı programdan alınmıştır.


Buradaki amaç, Türkiye ve dünya gündeminde yer alan gelişmeleri tek merkezden ve farklı kaynaklardan edinmenize olanak sağlamayı hedeflemektedir. 

Bu videonun içerdiği konular içerisinde yer alan 5. Sınıfta Yetenek Taramasından Geçirilecek Öğrenciler 8. Sınıfta İlgili Spor Bıranşlarına Yönlendirilecek. Meb İle Gençlik Ve Spor Bakanlığı Protokol İmzaladı. başlığıyla verilen haber, Ntv kanalı sorumluğundadır. Haber24.com olarak 5. Sınıfta Yetenek Taramasından Geçirilecek Öğrenciler 8. Sınıfta İlgili Spor Bıranşlarına Yönlendirilecek. Meb İle Gençlik Ve Spor Bakanlığı Protokol İmzaladı. başlıklı haberde yeniden iletim dışında herhangi bir sorumluğumuz bulunmamaktadır.

5. Sınıfta Yetenek Taramasından Geçirilecek Öğrenciler 8. Sınıfta İlgili Spor Bıranşlarına Yönlendirilecek. Meb İle Gençlik Ve Spor Bakanlığı Protokol İmzaladı.

Okulda Öğretmen ve Öğrenci İlişki Üzerine

E-posta Yazdır PDF

Öğretmenler okuldaki ve öğrencilerdeki problemlerden dolayı hayal kırıklığına uğrayabilir ya da problemin çözümünde başarısız görülebilir. Yapılan araştırmalara göre, onların başarısız olmadığını, tersine çoğunun öğretmenlik hakkında çok şey bildiği, fakat bunu uygulamak için yeterli fırsatları bulamadığını göstermektedir. İyi öğretmen tanımları genelde çok kişi tarafından kabul edilmiş yaygın inançlara dayanır.

Öğretmen-öğrenci ilişkisi için etkili bir model

Öğretmenler okuldaki ve öğrencilerdeki problemlerden dolayı hayal kırıklığına uğrayabilir ya da problemin çözümünde başarısız görülebilir. Yapılan araştırmalara göre, onların başarısız olmadığını, tersine çoğunun öğretmenlik hakkında çok şey bildiği, fakat bunu uygulamak için yeterli fırsatları bulamadığını göstermektedir. İyi öğretmen tanımları genelde çok kişi tarafından kabul edilmiş yaygın inançlara dayanır.

Meselâ:

  • İyi öğretmen sakindir, telaşlanmaz, sinirlenmez, soğuk kanlıdır, duygularını göstermez.
  • İyi öğretmen önyargılı ve yanlı değildir, öğrencilere eşit davranır.
  • İyi öğretmen gerçek duygularını denetler ve öğrencilere göstermez.
  • Etkili öğretmen, her öğrenciye eşit davranır.
  • Öğretmenler birbirlerine destek olur. Kendi duyguları ve inançlarından etkilenmeden öğrencilere karşı cephe oluştururlar.
  • İyi öğretmen her şeyden önce tutarlıdır. Değişmez, unutulmaz, hata yapmaz, coşkulu ve özgür bir eğitim ortamı oluşturur, bu ortamı sürekli tutmayı başarır.
  • İyi öğretmen, her sorunun cevabını bilir.

 

İşte bir öğretmen kendisini bu yaygın inanç modellerine göre değerlendirir ve kendisini başarısız kabul eder. Halbuki öğretmenler, iyi ilişkiler kurduklarında rolden role geçmelerine sert davranmalarına, insanüstü ve erdemli kişiliklere bürünmelerine gerek yoktur. Aksi durumlarda en iyi öğretim tekniklerinin bile öğrencilere etki etmediği görülecektir. Sonucunda hep kendini farklı gösterme ikilem ve iç çatışma vardır. Öğrencinin gözünde de konuşması ve davranışı birbirine uymayan öğretmenin hiçbir değeri yoktur. EÖE’ de (Derslerimizde) tuzaklardan kurtulup, durum ne olursa olsun, gerçek bir kişi olarak davranmayı ve gerçek kendiniz olmanın yöntemini göreceksiniz.

1. Öğretmen ve öğrenci arasındaki ilişki

Açıklık: Her davranışta yapmacık değil, doğal olma, maske takmama, dürüst olma.

Önemsenmek: Öğrenciye değer verme, onu adam yerine koyma, oturup konuşma,  ilgi göstererek öğrenciyi dinleme.

Birbirine ihtiyaç duymak: Öğrenci olmasa öğretmenin ne önemi var, öğrenciye de öğretmen şarttır.

Birbirinden ayrı olmak: Gerektiğinde herkesin konumunu ve yapacağı işi bilmesi ve saygıda sevgide kusur edilmemesi, hissettirilmeyen ince bir çizginin korunması.

İhtiyaçlarını karşılıklı olarak giderebilmek: Anlaşma sağlama karşılıklı gereksinimleri giderme birbirini anlamaya çalışma olumlu cevaplar verme.

Bu özellikleri içerirse, iyi bir öğretmen-öğrenci ilişkisi kurulmuş demektir.

2. Yeni bir model: Kabul edilebilirlik

Öğretmen-öğrenci ilişkilerinde, öğretmenlerin öğrencilerin davranışlarını kabul edip etmemeleri çok önemlidir. Kabul çizgisi, değişkendir ve üç sebebi vardır;

Öğretmendeki değişiklikler,

Öğrencideki değişiklikler,

Durum ve çevredeki değişiklikler.

Öğrenci davranışlarının kabul edilebilir veya edilemez olduğunun belirlenmesi, ilişkilerde ortaya çıkacak meselelerin, öğretmenler tarafından halledilmesine yardımcı olacaktır. Fakat burada öğretmen-öğrenci ilişkisinde ortaya çıkan sorunun, kime ait olup olmadığının çözülmesi gerekir. Öğretmenler, kendilerini doğrudan ilgilendirmeyen, öğrencinin özel sorunları ile doğrudan ilgilendiren sorunları ayırt etmelidirler. Çünkü öğretmen, kendisine şu soruları sorabilir:

Bu davranış benim üzerimde gerçek müşahhas bir etki yapıyor mu?

Olumsuz etkilendiğim için mi, bu davranışı kabul edemiyorum?

Yoksa yalnızca öğrencinin değişik davranmasını, benim düşündüğüm şekilde hissetmesini istediğim için mi kabul edemiyorum?

Son soruya cevap evet ise, sorun öğrencinindir; eğer bir önceki cevap evet ise, sorun öğretmenindir. Bu sorunların belirlenmesi ve ayrılması, somut etki ile belirlenir. Öğrencilerin okuldan kaynaklanan ya da kaynaklanmayan birçok sorunları da vardır ve bu sorunlarla baş etmeye çalışırlar. Çünkü, öğretme-öğrenme, yalnız ilişkinin sorun-yok bölgesinde etkili olabilir. Öğrencinin sorunu, öğretme-öğrenme alanı (sorun yok) ve öğretmenin sorunu. Yapmacık kabul davranışı, çok yanlıştır. Yargılamak da çok tehlikelidir.

3. Öğrencilerin sorunları olduğunda öğretmenler ne  yapabilirler?

“12 Engel”

Birçok öğretmenin iki ortak şikayeti vardır; yardımcı olmakta yetersiz kalışları ve yardım için el uzattıklarında geri çevrilmeleri. Öğretmenler, sorun ortaya çıkınca, sorunları nasıl etkili bir biçimde tepki göstereceklerini bilemediklerinden yardımcı olamazlar.

Öğretmen, öğrencinin davranışının kabul edilemez olduğu mesajını verir, onun değişmesini, sanki sorunu yokmuş gibi davranmasını ve sorunu ne olursa olsun, onu bir kenara bırakmasını ister.

Öğretmenin bu yaklaşım diline, EÖE’ de “Kabul etmeme dili” denir. Kabul Etmeme Dili = İletişimin On İki Engeli.

Bunlar öğrencinin öğrenmesini engelleyen sorunları çözmesinde gerekli olan iki yönlü iletişimi yavaşlatır ya da bütünüyle yok eder:

1. Emir vermek, yönlendirmek,

Bunu yap, şunu yap, böyle yapman gerekiyor. Bu iletiler öğrencilerin duygularının ihtiyaçlarının önemiz olduğunu anlatır. Öğrenciye gözdağı verir ve korku oluşturur. Bazen bu iletiler öğrencide olumsuz davranışlar meydana getirebilirler.

2. Uyarmak, gözdağı vermek,

Bu son olsun, yoksa ben yapacağımı bilirim. Öğrencinin isteklerine ve tüm ihtiyaçlarına saygı gösterilmediğini anlatır.

3. Ahlak dersi vermek,

Bana doğruyu söyle niçin dersini yapmadın. Bu iletilerde dış otoritenin gücü ortaya konur.

4. Öğüt vermek, çözüm ve öneri getirmek,

Kendine hedefler koymalısın ondan sonra çalışmaya başlayabilirsin. Butür iletiler öğretmenin, öğrencilerin sorunlarını kendi kendilerine çözebilme yeteneği olmadığına inandığının kanıtadır. Öneride bulunma öğretmenin öğrenciyi anlamadığının bir göstergesidir.

5. Öğretme, nutuk çekmek, mantıklı düşünceler önermek,

Çok az  zamanın kaldığı halde sen hala oyun peşindesi. Öğretmen öğrenci ilişkisine sorun olmadığı zamanlarda öğretme, nutuk çekme öğrenciler tarafından kabul görürken, sorunlu dönemlerde kabul edilmez.sorunu olan öğrenci öğrenmeye aşağılık duygusu, yetersizlik duygusu ile tepki gösterebilir.

6. Yargılamak, eleştirmek, suçlamak, aynı düşüncede olmamak,

Sen hiçbir şeyi başaracak güçte değilsin, kafan hiçmi hiç çalışmıyor.olumsuz değerlendirmeler çok tehlikelidir çocuğun benlik saygısının aşınmasına neden olur ve çocuk daha çk karşıt eleştiri ve olumsuz değerlendirme yapmaya başlar.

7. Ad takmak, alay etmek,

Kendini bebek zannediyorsun herhalde koca bebek. Öğrencilerin benlik imajı üzerinde olumsuz etki yapar. Öğrenciler bu tür iletilere ters cevaplar verirler.

8. Yorumlamak, analiz etmek, tanı koymak,

Bana göre sen gerçekleri görmezden geliyorsun hiç mantıklı düşünmüyorsun. Öğrencinin herhangi bir davranışının ne amaç için yaptığını  öğretmen tarafından bilindiğini anlatan iletilerdir.

9. Övmek, aynı düşüncede olmak, olumlu değerlendirme yapmak,

Sen bir harikasın bunu da kendin halledebilecek güçtesin. Fazla övülen öğrenci övülmeye karşı bağımlılık oluşturur övülmediği bir zaman rahatsz olur. Iyi olmayan bir öğrencinin övülmesi ters etki yapar çocuk hiç oralı olmaz.( Siz sanki böyle söyleyince ben böyle mi olacağım.)

10.  Güven vermek, desteklemek, avutmak, duygularını paylaşmak,

Sana güveniyorum hem sınava girecek tek kişi sen değilsin herkes bu sıkıntıları yaşayacak. Güven vermenin çoğu sorunlu kişinin abarttığını gerçekleri anlamadığını olaylara uzak kaldığını bir bakıma   (gerçek dışı) duygular taşıdığını hissettirir. Öğrenciler ayrıca duygularını değiştirmeye çalışan öğretmenlerden hoşlanmazlar.

11. Soru sormak, sınamak, sorguya çekmek, çapraz sorgulamak,

Yardım istemek için geç kalmadın mı? Sorunu olduğu zaman öğrencide kuşku uyandırır. Öğrenciler soruların eksiklerinin bulunması için sorulduğunu zannederler.

12. Sözünden dönmek, oyalamak, alay etmek, şakacı davranmak, konuyu saptırmak.

Şimdi olmaz zamanı değil, daha sonra yapabiliriz. Bu iletiler öğretmenin öğrenci ile ilgilenmediğini, ona değer vermediğini ve dışladığını gösterir.

* * * * *

Üç Yaygın Yanlış Anlama: Etkili öğretmenlik konusunda tartışmalar, üç temel sorunda yoğunlaşıyor.

a. Gerçekleri söylemenin, öğüt vermenin ve açıklamanın nesi yanlış? (Öğretmenin asıl vazifesi, bu değil mi?)

Her zaman gerçeklerle yüzyüze getirmek zararlı olabilir. “Bunları öğrenmelisin, hayatın gerçeği bunlardır.” gibi şeyler öğrenciyi rahatsız eder.

b. Övmek ve değerlendirmek neden engel olsun? (Övme, iyi davranışları pekiştirir.)

Öğrenci kendisinden memnun değilse, övmeyi kulak ardı eder ya da öğretmenin onu anlamadığını düşünür. Birkaç öğrencinin övülmesi, olumsuz etki meydana getirir. Fakat öğretmen öğrenci davranışlarına doğal ve ani tepki verir ise ve bu tepki öğretmen öğrenci ilşkisinde sorunsuz bölgede ise, bir engel değildir, faydalıdır.

c. Soru sormak neden etkisiz kabul ediliyor? (Çünkü bu öğretmede en değerli yollardan)

Kişi içdünyası ile ilgili soru sorulduğunda savunmaya çekilir. İstenmedik duyguların sorgulanması tehdit unsuru oluşturur. Soru kişiyi sadece bir yönde konuşmaya zorlar. Kişinin sorunu belki farklı olabilir.

“Kabul dili” neden güçlüdür?

“12 Engel”

12 Engelkabul etmeme dilidir, çünkü sorunu olan kişiye, değişmesi gerektiği, sorunlu olmanın kabul edilemeyeceğini ve sorunlu kişide bir sorun bulunduğunu iletir. Bir kişi, başka birini içtenlikle kabul eder ve iletebilirse, o kişide yardım etme yeteneği var demektir. Başkalarını oldukları gibi kabul etmek, ilişkileri kuvvetlendirmede önemli bir etkendir. Kabul, küçücük tohumları bile en güzel çiçeğe dönüştürebilecek verimli bir toprak gibidir. Burada asıl iş, tohumdadır. Genç insan da kendi organizmasında bir gelişme yeteneği taşır. Kabul, gencin gizli gücünün ortaya çıkmasına imkan sağlar. Kabul, çocukları açar, onları, duygularını ve sorunlarını paylaşmak için yüreklendirir. Kabul için, özel beceriler gerekir. Kişiyi iyi bir danışman yapan psikoloji bilgisi ya da zihinsel gizli gücü değildir. Psikologlar buna iyileştirici iletişim derler.

Sayfa 10 - 50

You are here: