Sınıf Öğretmenim

  • Full Screen
  • Wide Screen
  • Narrow Screen
  • Increase font size
  • Default font size
  • Decrease font size

İyi bir konuşmacı nasıl olur?

E-posta Yazdır PDF


Konuşma yanlışları yapmadan gerçekleştirdiğimiz konuşma güzel bir konuşmadır. Güzel konuşabilmek bir yetenek işi değildir. Eğitim ve öğrenme yoluyla güzel ve etkili konuşmalar yapabiliriz. Düşünerek ve çalışarak güzel konuşmayı öğrenebiliriz.

Unutmayınız ki konuşurken yalnızca sözcükleri karşımızdakine aktarmıyoruz. Yaptığımız her konuşmayla karşımızdaki insanlara duygularımızı, düşüncelerimizi, kültürümüzü kısaca kendimizi aktanyoruz.

Konuşurken öncelikle sesinizi ve beden dilinizi etkili kullanmalısınız. Bunu yapabilmek için şu noktalara dikkat etmeniz gerekmektedir:

*                       Ses konuşmadaki en önemli etkendir. İyi bir konuşma yapabilmek için konuşmacının düşünce ve duygusuna göre sesini ayarlaması gerekir. Yani sesimizi yapacağımız konuşmanın amacına uygun olarak ayarlamalıyız. Sesin amaca, duygu ve düşünceye göre ayarlanmasına tonlama denir. Acıma, kızma, tehdit, yal varma, rica, emir, hayranlık, hayret, yakınma, korkma vb. duygulan tonlama yardımıyla karşımızdakine iletiriz.

*                       Konuşmamızda sesimizin şiddetine, yüksekliğine ve tınısına (söyleyiş biçimi) dikkat etmeliyiz.İşitilebilir, tatlı, esnek ve canlı bir ses tonuyla konuşma yapmalıyız. Akıcı ve açık konuşmalıyız.

*                       Konuşmamızda ve okumamızda vurguya dikkat etmeliyiz. Anlam ve duygu değişikliklerinde vurgudan yararlanınz. Önemini belirtmek istediğimiz kelime ve hecelerin diğerlerine göre daha baskılı okunup söylenmesine vurgu denir. Vurgu konuşmaya ve okumaya sıcaklık, canlılık ve derinlik kazandırır.

*                       Bir kelimenin; ses, hece uzunluğu, kaimlik ve vurgu bakımından söylenme biçimine telaffuz (söyleyiş) denir. Türkçemizde yazı dilinin kurallan konuşma dilinde de geçerlidir. Bunun için yazı dilimizdeki kurallan konuşmamızda da kullanmalıyız.

*                       Söylediklerimize öncelikle kendimiz inanmahyız.İnanmadan yapılan konuşmalar başarısızlık getirecektir.İnanmadığınız bir şeyi savunmayınız. İnandığınız şeyleri ise söylemekten kaçınmayınız. Dinleyiciler karşısında gösterdiğiniz içtenlik sizi inandıncı kılacaktır.

*                      Dinleyicilerle yalnızca sözle iletişim kurmak yeterli değildir gözle ileşitim kurmak da gerekir. Bu sizin iletişiminizi güçlendirecektir.

Aşağıdaki tekerlemeleri söyleyiş hatası yapmadan okumaya çalışınız.

Al bu takatukaları takatukacıya takatukalatmaya götür; takatukacı takatukaları takatukalatmam derse, takatukacıdan takatukaları takatukalatmaya al da gel.

Şu karşıda bir dal, dal sarkar kartal kalkar; kartal karkar dal sarkar; dal kalkar kantar tartar.

Getirince el getirir, yel getirir, sel getirir.

Götürünce el götürür, yel götürür, sel götürür.

Aşağıdaki şiirleri işledikleri duygulan da göz önünde bulundurarak okuyunuz (Ses tonunuz şiirin duygularım yansıtsın, vurgu ve tonlamaya dikkat ediniz.).

BU VATAN KİMİN?

Bu vatan toprağm kara bağrında Sıra dağlar gibi duranlarındır,

Bir tarih boyunca onun uğrunda Kendini tarihe verenlerindir.

İleri atılıp sellercesine,

Göğsünden vurulup tam ercesine,

Bir gül bahçesine girercesine Şu kara toprağa girenlerindir.

Orhan Şaik Gökyay

HİKÂYE

Senin dudakların pembe Ellerin beyaz,

Al tut ellerimi bebek Tut biraz!

Benim doğduğum köylerde

İnsanlar gülmesini bilmezdi

Ben bu yüzden böyle naçar kalmışım

Gül biraz!

Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!

Benim doğduğum köyler de güzeldi

Sende anlat doğduğun yerleri

Anlat biraz!

Cahit Külebi