Sınıf Öğretmenim

  • Full Screen
  • Wide Screen
  • Narrow Screen
  • Increase font size
  • Default font size
  • Decrease font size

Cumhuriyet Dönemi Türk Romancıları (1940-1950 yılları)

E-posta Yazdır PDF


1940'lı Yıllar:

 

1940'lı yıllara gelindiğinde, ilk romanların İkinci Dünya Savaşı yıllarında yayımlamaya başlayan yazarlarda toplumsal kaygının ağırlık kazandığı, toplumsal konuların çeşitlendiği dikkati çekiyor.

 

Konuların çeşitlenmesinde; katılmayıp sıkıntısını çektiğimiz savaş, yeni siyasal dönem, yazarlarını yeni konulara eğilmeye yöneltmiş, özellikle edebiyatımızda "köy edebiyatı" olarak adlandırılan ve 1970'e değin genişleyerek süren köy ve köylünün sorunlarına eğilen yazarlar da bu yıllarda yetişmişlerdir.

 

İlk romanlarını bu yıllarda yayımlayan topluma yönelik gerçekçi yazarlar olarak

Kemal Bilbaşar

Samim Kocagöz

Faik Baysal

Ahmet Hamdi Tanpınar

Abdülhak Şinasi Hisar (geçmişle olan ilişkileri yönünden değişiklik gösterir.)

Halikarnas Balıkçısı (Cumhuriyet dönemi romanına ilk kez deniz insanlarının getirişiyle dikkati çeker.)

 

17.KEMAL BİLBAŞAR(1910-1983)

Cumhuriyet'in ilk yıllarında ve hemen bu yılları izleyen Şeyh Sait isyanı sırasında Doğu Anadolu'yu ele alan Cemo (1966) ve Memo (1968) romanlarıyla tanınan yazar, Kölelik Dönemeci romanında, Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasındaki Kaynarca Antlaşması'ndan sonraki yıllara döner. Bedoş, II. Meşrutiyet'in ilanı, Balkan Savaşı, I. Dünya Savaşı, İstanbul'un işgali, arkasından Kurtuluş Savaşı'nın kazanılışı yıllarını kapsar. İlk romanı Denizin Çağrısı'nda da yoksul bir öğretmenin yaşamı anlatılır. Değişik toplumsal konuları ele aldığı öteki romanları, Yeşil Gölge, Başka Olur Ağaların Düğünü, Zühre Ninem'dir.

 

18.SAMİM KOCAGÖZ (1916-1993)

Daha çok kendi memleketi olan Söke yöresini ele aldığı romanlarıyla dikkati çeker. Bir Şehrin İki Kapısı, Yılan Hikâyesi, Bir Karış Toprak, Bir Çift Öküz bu özelliği taşıyan romanlarıdır. Kalpaklılarve Doludizgin, Kurtuluş Savaşı'nın panaromasını çizen romanlar olarak dikkati çekerler. İzmir'in İçinde ve Tartışma ise 27 Mayıs 1960'a 12 Mart 1971'e geliş nedenlerini ele alışlarıyla bu konulara değinmede ilklik taşırlar.

 

19.FAİK BAYSAL(1922-2002)

İlk romanı Sarduvan' da bir köy romanı yazarı görünümündedir. Onu izleyen Rezil Dünya veDrina'da Son Gün ise II. Dünya Savaşı yıllarını kapsayan romanlarıdır. Bu romanlarına Ateşi Yakanlar eklenmiştir.

 

20.AHMET HAMDİ TANPINAR (1901-1962)

Roman yazma yönteminde değişiklik yapmaya başlayan ilk yazarımızdır. Romanlarında insan ve zaman üzerinde durur.

Mahur Beste, Huzur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Sahnenin Dışındakiler, Aydaki Kadın,bireyden hareketle, hemen hemen Tanzimat döneminden başlayarak, Milli Mücadele yıllarını da içine alan romanlardır.

Huzur romanı yöntem bakımından bilinç akışının ilk uygulanış özelliğini taşır. Tanpınar için önemli olan geçmişte sahip olduğumuz kültür ve sanat değerleridir.

 

21.ABDÜLHAK ŞİNASİ HİSAR(1888-1963)

Fahim Bey ve Biz, Çamlıca'daki Eniştemiz, Ali Niyazi Bey'in Alafrangalığı ve Şeyhliğiromanlarında, kendisinin de tat alarak yaşadığı, geçmişte kalan yaşayışa duyduğu özlemi dile getirir.

 

22.HALİKARNAS BALIKÇISI (1886-1973)

İlk romanı Aganta Burina Burinata'da küçük yaşta başlayan deniz tutkusunu dile getirirken, Uluç Alive Turgut Reis'te Osmanlı İmparatorluğu'nu denizlerde sınırlarını genişletmek için yaptığı savaşları anlatır.

 

 

IV. 1950'li Yıllar:

1950'li yıllara gelindiğinde İkinci Dünya Savaşı yıllarında yetişen köy çıkışlı, Köy Enstitülü yazarların köy ve kasaba romanlarını yayımlamaya başladıkları görülüyor.

 

Yaşar Kemal (1922-2015),

Orhan Kemal (1914-1970),

Fakir Baykurt (1929),

Talip Apaydın (1926-2014),

Kemal Tahir (1910-1973)

bu konuların önde gelen yazarları olarak yer alırlar. 1950-1960 yıllarında ise;

İlhan Tarus (1907-1967),

Necati Cumalı (1921-2001),

Tarık Dursun K. (1931-2015),

Oktay Akbal (1923-2015),

Tarık Buğra (1918-1996),

Aziz Nesin (1915-1996),

Attila İlhan (1925-2005) sayılabilirler.

 

23.YAŞAR KEMAL (1922-2015)

Köy çıkışlı yazarlar arasında adı ilk akla gelen Yaşar Kemal, ilk romanı Teneke ile Çukurova'yı yazmaya başlamış onu, alışılmış eşkıya tipini değiştiren İnce Memed I, II, III, IV izlemiştir.

Orta Direk, Yer Demir Gök Bakır, Ölmez Otu (Dağın Öte Yüzü I, II, III), Demirciler Çarşısı Cinayeti, Yusufçuk Yusuf (Akçasazın Ağaları I, II), Yağmurcuk Kuşu, Kale Kapısı, Kanun Sesi (Kimsecik I, II, III), Yılanı Öldürseler, Höyükteki Nar Ağacı; Çukurova ile çevresini doğası, yaşam koşulları ve insanıyla anlattığı romanlarıdır. Yazar bu romanlarında özellikle yöre dilini kullanmaya özen göstermiştir.

Binboğalar Efsanesi ve Ağrıdağı Efsanesi'yle destansı roman örnekleri veren Yaşar Kemal,Çakırcalı Efe'de Batı Anadolu'ya yönelmiştir.

Gözlemlerine dayanarak Çukurova'yı yazarken bir yandan da 1951'de İstanbul'da içine girdiği yeni çevreyi, bu çevrede yaşayan insanları, sorunlarını gözlemlemeyi sürdürmüştür.

Bu gözlemlerin sonucu olarak, İstanbul ve çevresini yansıtan Deniz Küstü, Al Gözüm Seyreyle Salih, Kuşlar Da Gitti romanları ortaya çıkmıştır.

Son romanları;  Fırat Suyu Kan Akıyor Bir Baksana (Bir Ada Hikâyesi I- 1997) Karıncanın Su İçtiği(Bir Ada Hikayesi II, 2002)Tanyeri Horozları (Bir Ada Hikayesi III, 2002) Çıplak Deniz Çıplak Ada (Bir Ada Hikayesi IV, 2012) Tek Kanatlı Bir Kuş (2013)

 

24.ORHAN KEMAL (1914-1970)

Orhan Kemal de Adana yöresindendir. Romanlarında, yaşadığı yöreyi yansıtır. Baba Evi, Avare Yıllar, Cemile ve Dünya Evi romanları büyük ölçüde yazarın yaşamından çizgilerle oluşmuştur. Daha çok geçim sıkıntısı çeken insanların yaşayışına eğilen yazarın Gurbet Kuşları, Bereketli Toprakları Üzerinde, Kanlı Topraklar Murtaza, bu konuyu ele aldığı romanlarıdır.

Eskici ve Oğulları, Devlet Kuşu, Vukuat Var, Hanımın Çiftliği'nde ise yoksulluğun aile yaşayışını etkileyişi ele alınmıştır. Romanlarında konu çeşitliliği görülen yazar; Bir Filiz Vardı, Küçücük, Yalancı Dünya, Sokaklardan Bir Kız'da genç kızların değişik nedenlerle içine düştükleri kötü durumları ele almıştır.

Romanımıza yeni bir konu olarak giren cezaevini Orhan Kemal, Suçlu ve 72. Koğuş romanlarında ele aldığını görüyoruz.

Müfettişler Müfettişi ve Üç Kağıtçı'da da yönetimin, siyasal ortamın eleştirisini buluyoruz.

 

Köy enstitüsü çıkışlı iki yazarımız Talip Apaydın ile Fakir Baykurt da kendi yörelerini yazan roman yazarlarımız olarak görünüyorlar.

25.TALİP APAYDIN (1926-2014)

Romanlarında olaylar Polatlı, Eskişehir, Beypazarı yörelerinde ve çevre köylerinde geçer. Sarı Traktörromanıyla tanınan yazar, bu romanında köylerde başlayan traktör tutkusunu ele almıştır. Tarla sulama sorununa değindiği Yarbükü, topkak sorununu yansıttığı Ortakçılar (Ortakçının Oğlu), köylünün para bulmak için kapıldığı boş inançlara yer verdiği DefineEmmioğlu, tütün üreticilerinin yaşamını yansıtanTütün Yorgunu, köyden kente göçü işlediği Kente İndi İdris, bir çobanın sıkıntılı yaşayışını veren Yoz Davar, köye ve köylüye yönelik değişik sorunları veren romanlarıdır.

Vatan Dediler, Toz Duman İçinde romanları ise Kurtuluş Savaşı'na yönelik konularıyla değişiklik gösterirler.

 

26.FAKİR BAYKURT (1929-1999)

Doğduğu yer olan Burdur yöresini romanlarının bir bölümünde yansıtır. Köylü-muhtar ilişkisini ele aldığıYılanların Öcü romanıyla ün kazanmıştır. Bunu izleyen Irazca'nın Dirliği, Kara Ahmet Destanıromanları, Yılanların Öcü romanıyla birlikte bir Irazca üçlemesi oluştururlar.

Kaplumbağalar, Amerikan Sargısı, Tırpan ise Ankara yöresinde geçen romanlarıdır. Bu üç romanı arasında Tırpan, konusu bakımından dikkat çeker. Bu romanda istemediği zengin bir köy ağasıyla zorla evlendirilen genç kız, alışılagelindiği gibi kendisini asmaz. Tam aksine, evlendiği erkeği tırpanla öldürür.

Köygöçüren'de köylünün yoksulluğu, köylü kentli karşılaştırılması yapılır.

Onuncu Köy' de köylüyü kalkındırma ele alınır. Yüksek Fırınlar ve Koca Ren romanları ise yazarın Almanya'da yazdığı romanlarıdır.

27.KEMAL TAHİR (1910-1973)

Kemal Tahir'in köye yönelik romanları, cezaevinde yattığı Çankırı ve Çorum yöresinde geçer. İlk iki romanı Sağırdere ile Körduman, bir köy delikanlısının iş bulmak amacıyla kente gelişini ve oradaki yaşantısını anlatan romanlar olarak birbirlerini tamamlarlar. Yediçınar Yaylası, Köyün Kamburu, Büyük Mal adlı romanlar değişik dönemlerde ağalık kurumunu ele aldığı, ağalığın gelişmesini sergilediği romanlarıdır. Ağa-işçi ilişkisinin ele alındığı, ağalığın değişik bir biçimde verildiği romanı daKelleci Mehmet'tir. Kemal Tahir'in öteki iki romanı Bozkırdaki Çekirdek'le Rahmet Yolları Kesti'dir.

Kemal Tahir, cezaevini üç romanında anlatır. Yazarın ölümünden sonra yayımlanan bu üç romanı;Namusçular, Dam Ağası ve Kadınlar Koğuşu'dur.

Romanlarının bir bölümünde tarihe yönelen yazarın ilk romanı Devlet Ana'dır. XIII. yüzyıl Anadolu'sunu ele aldığı bu romanı izleyen Esir Şehrin İnsanları, Esir Şehrin Mahpusu, Yorgun Savaşçı, Kurt Kanunu, Yol Ayrımı, Hür Şehrin İnsanları tarihsel olaylar bakımından birbirlerini izlerler. Bu romanlarda XVI. yüzyıldan başlayarak, Cumhuriyet döneminin otuzlu yıllarına gelinir. Son romanı Bir Mülkiyet Kalesi'nde de kendi yetişme koşullarını ve babasının çevresinde oluşan aile yaşamını verir.

28.İLHAN TARUS (1907- 1967)

Bize altı roman bırakan İlhan Tarus'un Var Olmak, Hükümet Meydanı, Vatan Tutkusu adlı romanları hazırlık döneminden başlayarak Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcını konu alırlar.

Yeşilkaya Savcısı, Cumhuriyet'in ilk yıllarında genç bir savcının görevi sırasında karşılaştığı güçlükleri yansıtırken, Duru Göl'de Demokrat Parti yönetimindeki yıllarda karşılaşılan olumsuzluklar üzerinde durulur.

 

29. NECATİ CUMALI (1921-2001)

Bu yıllarda kasaba romanının başarılı örneklerini veren bir yazarımız da Necati Cumalı'dır. Romanlarının konularını kendi yerleşim yeri olan Urla çevresinden almıştır. Tütün Zamanı, Acı Tütün, Yağmurlar ve Topraklar bir üçlü oluşturur. Tütün Zamanı’nın ikinci baskısı 1971’de Zeliş adıyla yapılmıştır. Bu üç romanında tütün ekicilerinin ve tütün işçilerinin sıkıntılarını yaşam koşullarını, iki gencin birbirlerine duydukları güçlü sevgiyle renklendirerek verir. Aşk Da Gezer'de ise kasabadan kente dönerek, tiyatro çevresinin yaşantılarını, aşklarını, tutkularını yansıtır. Son romanı Viran Dağlar'dır.

30. TARIK DURSUN (1931-2015)

Daha değişik konulara değinen yazarlardan, Tarık Dursun K. ilk romanı olan Rıza Bey Aile Evi'nden başlayarak İnsan Kurdu, Sabah Olunca, Denizin Kanı, Alçaktan Uçan Güvercin'de emekçilerin yaşayışları ve geçim sıkıntıları üzerinde durmuştur.

Kopuk Takımı, Kayabaşı Uygarlığının Yükselişi ve Birdenbire Çöküşü'nde Almanya'ya başlayan göçü ele almıştır. Daha sonra yazdığı Bağışla Onları ve Ağaçlar Gibi Ayakta ise tiyatro sanatçılarının yaşayışlarına yönelik romanlardır. Toplumsal konulu romanlarına Kurşun Ata Ata'yı eklemek gerekir.

Tüm Romanları:

Rızabey Aile-evi (1957)

İnsan Kurdu (1959)

Sabah Olmasın (1967)

Denizin Kanı (1968; televizyona uyarlanıp dizi olarak yayınlandı, 1980)

Kopuk Takımı (1969)

Gün Döndü (1974)

Hoşça Kal Küçük (1979)

Kayabaşı Uygarlığının Yükselişi ve Birdenbire Çöküşü (1980)

Alçaktan Uçan Güvercin (1980; televizyona uyarlanıp dizi olarak yayınlandı)

Kurşun Ata Ata Biter (1983)

İnsan Kurdu (1983; ikinci versiyon)

İyi Geceler Dünya (1986)

Bağışla Onları (1989)

Ağaçlar Gibi Ayakta (1990)

Bizimkisi Zor Zanaat (1990)

Alo, Harika Hanım Nasılsınız? (1999)

Kutup (2003)

Sessiz Çığlık (2012)

Son Yol - 68'lerin Gözyaşları (2012)

 

31. TARIK BUĞRA (1918-1994)

Bu yazarlar arasında bireye ve tarihe yönelen bir yazar olarak Tarık Buğra'yı görüyoruz. Yazar ilk romanı Siyah Kehribar'da aydın ve sanatçı insanın, yaşamda umduğunu bulamamak yüzünden içine düştüğü çıkmazı ve başkaldırışını verir. Küçük Ağa, Küçük Ağa Ankara'da romanlarıyla da Kurtuluş Savaşı'nı yazan yazarlar arasına katılır. Bu iki romanı tamamlayan Firavun İmanı Sakarya Savaşı'ndan yararlanan çıkarcılarla yiğitlik gösterenlerin ele alındığı romanıdır. Osmancık'ta ise Osmanlı devletinin kuruluşuna döner. Gençliğim Eyvah ve İbiş'in Rüyası daha değişik konulu romanlarıdır. İbiş'in Rüyası'nda ünlü tiyatro sanatçımız Naşit'in yaşamından bir kesit buluyoruz.

 

Tüm Romanları:

Siyah Kehribar (1955)

Küçük Ağa (1954)

Küçük Ağa Ankarada (1966)

İbiş'in Rüyası (1970)

Firavun İmanı (1976)

Gençliğim Eyvah (1979)

Dönemeçte (1980)[7]

Yalnızlar (1981)

Yağmur Beklerken (1981)

Osmancık (1973)

Dünyanın En Pis Sokağı (1989)

 

32. OKTAY AKBAL (1923-2015)

Tarık Buğra gibi, bireye yönelen bir roman yazarı da Oktay Akbal'dır. Garipler Sokağı, Suçumuz İnsan Olmak, İnsan Bir Ormandır, Düş Ekmeği adlarını taşıyan en önemli dört romanında Akbal, ilk romanı Garipler Sokağı ‘nda İkinci dünya Savaşı yıllarında Fatih semtinde orta halli insanların yaşadığı bir sokağı, orada yaşayanlarla birlikte anlatır.

Suçumuz İnsan Olmak'la, İnsan Bir Ormandır’da ise değişik biçimde evlilik konusuna değinmiştir.

Romanları:

Atatürk Yaşadı mı?

Batık Bir Gemi

Düş Ekmeği

Ey Gece Kapını Üstüme Kapat

Garipler Sokağı

Güzel Düşlerin Sonu

Hücrede Karmen

İnsan Bir Ormandır

Karşı Kıyılar

Suçumuz İnsan Olmak (Cumhuriyet Kitapları)

Yazmak Yaşamak (Cumhuriyet Kitapları)

Sancak Kırmızısı

 

33. ATTİLA İLHAN (1925-2005)

Sokaktaki Adam ve Zenciler Birbirine Benzemez adlı romanlarıyla 1950-1960 yılları romanı yazarları arasına katılan Attila İlhan, bu romanlarında kent insanının yaşayışına, sorunlarına eğilmiştir. Bu iki romanını izleyerek yayımlanan Kurtlar Sofrası, yazıldığı 1954-1961 yılları arasındaki çalkantıları, ülkeyi 1960'a götüren olayları kapsar. Aynanın İçindekiler dizisini oluşturan Bıçağın UcuSırtlan Payı, Yaraya Tuz Basmak, Der Saadette Sabah Ezanları'nda ise Balkan Savaşı, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'na değin geriye döner. Gerek kurgusu gerekse konusu ile en değişik romanı, cinselliği değişik bir biçimde ele aldığı Fena Halde Leman'dır.

Romanları:

Sokaktaki Adam (1953)

Zenciler Birbirine Benzemez (1957)

Kurtlar Sofrası (1963)

 

Aynanın İçindekiler serisi:

Bıçağın Ucu (1973)

Sırtlan Payı (1974) (Yunus Nadi Roman Armağanı)

Yaraya Tuz Basmak (1978)

Dersaadet'te Sabah Ezanları (1981)

 

O Karanlıkta Biz (1988)

Allah'ın Süngüleri: Reis Paşa (2002)

Gazi Paşa (2006)

Fena Halde Leman (1980)

Haco Hanım Vay (1984)

O Sarışın Kurt (2007)

Yengecin Kıskacı (2001)

 

 

34. AZİZ NESİN (1915-1995)

1950-1960 yılları arasında Aziz Nesin bir gülmece ustası olarak ayrı bir yer alır. Gülmeceye yönelişi daha çok geçim koşullarına bağlayan Nesin, romanlarında değişik konulara değinmiştir. Beğendiği konulardan biri, Kadın Olan Erkeğin Hatıraları ve Erkek Sabahat romanlarında işlediği kadın-erkek ilişkileridir.

Yaşar Ne Yaşar Ne YaşamazTek YolSurname, Saçkıran cezaevini anlattığı romanlarıdır. Daha değişik konulu zamanlar olarak, çocuk eğitiminin ve kimi değer yargılarının eleştirildiği, Şimdiki Çocuklar Harika; insanların birbirlerini aldatmalarının, daha verilerin sürüp gideceğini ele aldığıZübük, sosyete olarak geçinenlerin iç yüzünü verdiği Tatlı Betüş, futbolun kitleleri nasıl kendine bağladığını verdiği Gol Kralı'nı görüyoruz.

Romanları:

Kadın Olan Erkek (1955)

Gol Kralı (1957)

Erkek Sabahat (1957)

Saçkıran (1959)

Zübük (1961)

Şimdiki Çocuklar Harika (1967)

Tatlı Betüş (1974)

Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz (1977)

Surnâme (1976)

Tek Yol (1978)






You are here: